Affetmek, hataları hatırlamamayı seçip geri dönmek gibi
algılansa da, doğrusu, her şeyi geride bırakıp geçmişinle vedalaşmaktır
aslında.
‘Affetmek bir insanın size geçmişte yaptıkları artık asla
yapamayacağına dair duyduğunuz güvendir’ diye okumuştum bir kitapta.
Geçmişimizle hesaplaşmamızın bitmemesinin bir sebebi de yaşadığımız güven
kaybı.. Bitti artık dediğimiz noktada başlaması gerçek üzüntülerimizin.. Daha
fazlasına katlanamam dediğimiz anda büyümesi acının şiddetinin.. Geleceğin
kaygılarına kazıması geçmişin izlerini.. Geçmişin geçmişte kalmasına izin
vermemesi..
Hep bir korku.. Yaşadıklarımı hazmedememekten ziyade unutmak
istediklerimi zorla hatırlatması
güvenimi yerle bir etti.. Belki de bu yüzden aklıma gelen her görüntüde bir
şeylerin sızlaması içimde..
Yakıştıramıyorum böyle bir sonu bize.. Bu kadar zarar ziyanı
anlamlandıramıyorum. Canımı bu denli yakabilmesini almıyor aklım.. Yaşadığım
haksızlığın hakkını tüketiyorum. Affediyorum diyemedikçe içime hapsediyorum..
Affetmenin ne kadar
yüce bir duygu olduğunu biliyorum.. Ölüm var bu hayatta, geri dönememek,
telafi edememek.. Affedemedikçe bu duygunun benimle yaşayacağının farkındayım..
Tek kurtuluşun, rahatlamanın ve geride bırakmanın bundan geçtiğini biliyorum..
Ama yapamıyorum.. Olmuyor işte.. Affedemiyorum.
Laluşka
05.07.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.