9 Kasım 2016 Çarşamba

Canım bebeğim, aşkım, herşeyim,
Artık 3 aylık 5cm boyunda bir bebeksin. O kadar hareketlisin ki doktor fotografını zor çekti ve çok ama çok güzelsin. 2 gün önce hiç durmadan kustum serum takıldı ve şimdi çok şükür iyiyim. Seni görmek bana o kadar iyi geldi ki canım bebeğim. Ananen dün ameliyat oldu, baban çalıştığı için gidemedik, şimdi onu görmeye gidiyoruz. Aklım hep onda. Şükürler olsun ki ameliyat iyi geçti ve anneminde durumu iyiymiş, konuştuk sesi de güzel geliyordu.  Anne dünyada seni koşulsuz ve her şartta sevecek tek varlığın. Bunu sende öğreneceksin. 

Seni daima sevecek olan annen,
09.11.2016

4 Kasım 2016 Cuma

Hepimizin inandığı tek bir Allah var. Ve inancımız tamsa kurallarını biliyoruz. Kimse dinin işine geldiği kadarını yaşayamaz diye okumuştum, daha güzel anlatılamaz sanırım. 

Orta halli, mütavazi bir hayat yaşayan ve birbirine ölesiye bağlı bir ailede büyüdüm. İnanç temellerimizi annem hep sağlam attı. Anlattı, öğretti ve sevdirdi.  Çok şükür ki abimle ben kapalı bir kimseyi eleştiricek, yargılayacak kadar eksik inançlı çocuklar olmadık hiç.

Tesettürü hedefleyerek çıkmadım bu yola.. En başta idrak ve ilim öğrenmekle başladım. Zaten öğrendikçe taşlar yerine oturuyor ve daha fazlasını istiyorsun. İnanç derin mesele, ben bu yolda birlikte yürüyeceğim bir eş istedim. Her namaz sonrası, tam da bu şekilde dua ettim. Eşimi Allah'tan ben istedim. Kabul olunmuş en güzel duam benim, şükürler olsun. Kişi musa olmaya azmettiyse rabbim ona mutlaka bir hızır gönderiyor. Siz yeter ki gönülden isteyin. 

Tesettüre girmeye karar verdikten sonrası hiç kolay olmadı. İnsanın nefsiyle mücadele etmesi ne zormuş meğer. Gönlümde isteğim var, yapmak istiyorum ama aynaya baktığında bildiğin görüntüne yabancısın ilk başta. Beğenmiyorsun kendini, gördüğünü sevmiyorsun. Saçının sana kattığı hava uçup gidiyor, makyaj desen hep bir fazla kalıyor, siliyorsun. Giysiler hiç alışkın olmadığın kadar uzun geliyor gözüne. Ne giysen yakıştıramıyorsun kendine. Alışık olmadığın herşey üzerinde emanet kalıyor.
O yüzden kendimi alıştırmaya karar verdim. Evde başımı kapattım ve saatlerce aynaya baktım. Bazen iyi hissetmek için hafif makyaj yaptım ve günden güne kendime, tesettürüme alışmaya başladım. Hergün ama hergün dua ettim, kolay olabilmesi için. Ramazanda tesettürlü gittim mukaveleye ve teraviye. O ay herkesle aynıydık, hiç ayrışmadım kalabalıklar içinde. Dışarı çıkmaya başlamakta böylelikle kolaylaştı. Farklılığı sen biliyorsan herkes biliyor hissi insanı yiyip bitiriyor, tüm dünya bana bakıyormuş gibi hissetmek inanın kolay değil.
 Hatimlerin bittiği gün hocamız herkes için ayrı duaya başladı. İçimden "benim içinde bu işin kolay olması için dua etse keşke" diye geçirdim. Kapanma isteğimden kadıncağızın haberi falan yoktu öyle genel dualara amin diyorduk. Sıra bana gelince sağlık, hayat, ev, bebekle ilgili bir kaç dua etti ve sona ekledi, "Allah sana tesettürü nasip etsin".  Eve gidene kadar ağlamamak için zor tuttum kendimi. O kadar etkilendim, o kadar ağladım ki. Allah o gün bana nasip etti. Düşündüğüm kadar zor olmadı. Kendimi hiç olmadığım kadar güçlü, iyi ve özgür hissettim. 

Beni yakınen tanıyanlar zaten çok yadırgamadı. Ama dışardan bakanlara bir şok etkisi oluşturdum. 
Bu süreçte kimsenin beni zorlamadığını yada  bazı kişilerin düşündüğünün aksine baskıyla kapanmadığımı söylemem gerekiyor. Bu benim insanlarla değil kendimle mücadelemin öyküsü.
Bazı kişiler beni çok eleştirdi, bazıları yapamayacağımı söyledi, bazıları kişiliğimi zayıf buldu, bazıları arkamdan konuştu, bazıları ise hala saygı duymuyor. Tüm bunların yanında destek verenler, yalnız bırakmayanlar, cesaretimi kırmak isteyenlere izin vermeyenler de oldu. Olumsuz konuşanlar için sadece dua ettim. Anlayabilmekte bir nasip. 
Şimdi öyle mutluyum ki. Allah'a emanet, iki cihan saadetini isteyen bir kul olmak herkese  nasip olur inşallah. 

Laluşka
O4.11.2016