Senin bu ellerin diyorum, sevimli bir kır çocuğu ve serin çarşaflara sinmiş beyaz uyku. Unutmak bir kalp ağrısı değilse eğer, senin ellerin ten bilgisi Frida.
Sevgili Frida’m, gülümsüyorsun ya, güneş biraz daha yaklaşıyor dünyaya. İki şehir birden seviniyor. Hep bekledik, bazı yaralar geç iyileşiyor Frida. Aşk ki, eski defterleri karıştırma hevesidir ve biz bu gürültüler içinde arıyoruz kişiliğimizi. Ahşaba oyulmuş mektup gibi yüzümüzden başlıyor bir uçurumun derinliği. Özlüyoruz Frida, sesin sesimdeki pası silecek kadar incelikli. Nasıl olsa alışıyor insan, masumiyet gizli bir kötülükmüş. Yalnızlığın tarihi de böyle bir şey Frida. Fısıltıyla öpüşür bütün çiçekler ve tam zamanında gelir ölüm. Geç kalmamak için hiçbir şeye, haydi bir daha gülümse…
Senin bu ellerin diyorum, esmer bir şarkıya benziyor. Sabır, dilenmenin tersten okunuşu değilse eğer, senin ellerin kusursuz deli Frida.
Diego Rivera
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.