23 Mayıs 2015 Cumartesi

‘’İnsan hata yapabilir. Hatanın büyüklüğü ne olursa olsun, tövbesi edilmiş bir hata yok sayılabilir.’’ Keşke bu sözcükler biraz olsa içimi serinletebilse..

Kendimi affedemiyorum. Yaşadıklarım aklıma geldikçe nefes alamıyorum, boğuluyorum. Kendime yaptığım onca kötülüğü düşündükçe aklımı yitiriyorum.

Aklım nerdeydi? Nasıl kabullendim? İnsan kendine nasıl kıyar? Böylesine bir yanlışa nasıl sürüklenir?

Geçti demekle geçmiyor.. Yaşananların yükü hep benimle kalacak.. Ne yaptıysam kendime yaptım ve dönüşü olmayan bir hataya kendimi zincirledim..

Bu ara sürekli söyleniyorum geçmişe.. İçimde kalmazsa, yok saymazsam daha az yakar belki.. Hiç bir şey olmamış gibi davranmak, biriktirmek insanı ne çok yoruyormuş.. Biraz ağlıyorum ve kulaklarını çınlatıyorum. Yaptıklarını hala sindiremedim.. Böyle bir son içimi acıtıyor.. Kötü ayrılmayı yakıştıramıyorum bize.. Bana karşı bu kadar zalimce davranabilmeni içim almıyor..

Beni hala sevdiğini düşünmek istiyorum, unutmuşsan çok üzüleceğim biliyorum.

İkimiz için en ufak bir ihtimal bırakmadığın için, seni kötü anmak zorunda bıraktığın için, beni kirli bir geçmişle baş başa bıraktığın, bizi böyle bir sona mahkum ettiğin için, en önemlisi de beni çok iyi tanıdığın halde canımı defalarca yaktığın için seni de hiç affetmeyeceğim.

Laluşka
22.05.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.